-
1 binde bir
-
2 binde bir
раз в сто лет, в ко́и-то ве́ки, о́чень ре́дко -
3 binde bir
n. thousandth, millesimal, mil* * *millesimal -
4 binde bir
once in a blue moon, very rarely -
5 binde bir olan
adj. millesimal -
6 bin
ты́сяча (ж)* * *ты́сячаbinlerce — ты́сячами, ты́сячи
••- bin bir güçlüklebin ölçüp bir biçmeli — погов. ≈ семь раз отме́рь, оди́н раз отре́жь
- binde bir
- bini bir paraya
- bin dereden su getirmek
- bin kalıba girmek
- bin pişman olmak
- bin tarakta bezi olmak
- bin yaşa! -
7 bin
bin tausend; Tausend f;bin bir gece Tausendundeine Nacht;bin dikkatle mit größter Vorsicht;binde bir ein Tausendstel, ein Promille; sehr selten;bini bir paraya im Überfluss; spottbillig;binlerce zu Tausenden -
8 bin
I1) ты́сячаbinler bölüğü — мат. второ́й класс, класс ты́сяч
◊
binde bir — о́чень ре́дко◊
bini bir para — а) оби́льный; б) о́чень дешёвый◊
bin canile — с больши́м удово́льствием IIа сын -
9 ölçek
масшта́б (м)* * *озвонч. -ği1) мера сыпучих тел равная 5 кг.2) ёмкость, сосу́д, вмести́лище ( для сыпучих тел)3) геогр., мат. масшта́бölçek çizgisi, ölçek rakamları — числово́е выраже́ние масшта́ба
yüz binde bir ölçeğinde bir harita — ка́рта масшта́ба
-
10 ölçek
yüz binde bir ölçeğinde bir harita eine Karte im Maßstab von 1:100.000 -
11 ölçek
-
12 mililitre
مليليتر [مِلِّيلِيتر] -
13 miligram
مليغرام [مِلِّيغرام]
См. также в других словарях:
binde bir — sf. 1) Nadir, az bulunan Atatürk, yaşamanın değişme olduğunu bilen ve bu bilgisini uygulayan binde bir insandan biridir. S. Eyuboğlu 2) zf. Seyrek olarak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir — is. 1) Sayıların ilki 2) Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı 3) sf. Bu sayı kadar olan Bir kalem. 4) sf. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı) Bir adam sizi arıyor. 5) sf. Tek Allah birdir. 6) sf. Beraber Hep biriz, ayrılmayız … Çağatay Osmanlı Sözlük
ÖŞR-Ü MİŞAR-I AŞİR — Binde bir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
bin — is. 1) Dokuz yüz doksan dokuzdan sonra gelen sayının adı 2) Bu sayıyı gösteren 1000, M rakamlarının adı 3) sf. On kere yüz, dokuz yüz doksan dokuzdan bir artık 4) sf., mec. Pek çok, çok sayıda Taşlar, topraklar kaydırarak bin zorlukla iniyorlardı … Çağatay Osmanlı Sözlük
ölçek — is., ği 1) Birim kabul edilen herhangi bir şeyin alabildiği kadar ölçü 2) sf. Bu ölçü miktarında olan İki ölçek buğday. 3) Tahıl ölçmeye yarar kap, kile 4) coğ. Bir harita veya resimde görülen uzaklıklarla bunların işaret ettiği, karşılandığı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
seyrek — sf., ği 1) Benzerleri veya parçaları arasında çok aralık bulunan, aralıklı, sık karşıtı Öğle vapurlarının seyrek ahalisi içinden sıyrıldı, koşarak merdivenleri çıktı. P. Safa 2) Çok bulunmayan, az rastlanan, nadir 3) zf. Uzun zaman aralıklarıyla … Çağatay Osmanlı Sözlük
Liste der Biografien/Bin–Biz — Biografien: A B C D E F G H I J K L M N O P Q … Deutsch Wikipedia
gramsantimetre — is., fiz., Fr. gramme + centimètre Bir gram ağırlığında bir cismin 1 cm yer değiştirmesini sağlayan enerji birimi, kilogrammetrenin yüz binde biri … Çağatay Osmanlı Sözlük
milimetre — is., mat., Fr. millimètre Bir metrenin binde biri uzunluğunda bir ölçü birimi, milim … Çağatay Osmanlı Sözlük
mikron — is., mat., Fr. micron Bir metrenin milyonda biri, milimetrenin binde biri, mikrometre … Çağatay Osmanlı Sözlük
milibar — is., fiz., Fr. millibar Bir barın binde biri değerinde atmosfer basıncı ölçü birimi … Çağatay Osmanlı Sözlük